BIST 9.801
DOLAR 32,50
EURO 34,96
ALTIN 2.430,67
YAZARLAR

FETÖ üyelerinin tamamı tespit edilebilecek mi?

Türkiye, 15 Temmuz'da hain bir darbe girişimi ile karşı karşıya kalmıştır. Darbe girişimi Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın çağrısından sonra halkın sokaklara dökülmesi ile engellenmiştir.

Türkiye, 15 Temmuz'da hain bir darbe girişimi ile karşı karşıya kalmıştır. Darbe girişimi Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın çağrısından sonra halkın sokaklara dökülmesi ile engellenmiştir.

İnsanlar canı pahasına tankların önüne geçmiş, darbeci askerleri etkisiz hale getirmiş, milli iradenin yanında yer almıştır. Darbe girişiminin üzerinden 19 gün geçmiştir. Bu süreç içerisinde devlet, çeşitli tedbirler almış tüm Türkiye nezdinde olağanüstü hal ilan etmiştir.

Olağanüstü hal kararında ifade edilen tedbirler arasında FETÖ'cü kamu çalışanlarının açığa alınması ve devlet kadrolarının topyekün bu yapıdan temizlenmesi de varır. Gelinen noktada ,Adalet Bakanlığı, İçişleri Bakanlığı ve Milli Eğitim Bakanlığı FETÖ'cü memurların yoğun bir şekilde açığa alındığı bakanlıklar olmuştur.

Üç bine yakın hakim ve savcı, 10 bine yakın asker açığa alınmış ve 45 binin üzerinde de öğretmen görevden uzaklaştırılmıştır.Darbe girişimi atlatıldıktan sonra devlet kurumları, Fetullahçı Terör Örgütüne mensup devlet memurlarını tespit etmeye çalışmaktadır. Şu ana kadar 80 binin üzerinde devlet memuru açığa alınmıştır. Özellikle Fethullahçı Terör Örgütünün sendikası olan AKTİF SEN’e üye olan ve 17- 25 Aralık girişiminden sonra ısrarla bu sendikalarda kalmaya devam eden memurlar açığa alınacak memurlar olarak belirlendiği anlaşılmaktadır.

AÇIĞA ALINAN MEMURLAR NASIL BİR SÜREÇTEN SONRA MEMURLUKTAN ÇIKARILACAK? 

Elbette normal mevzuat işletilmeyecektir, çünkü Türkiye normal şartlar içerisinde bulunmamaktadır. Olağanüstü hal kurallarına göre değerlendirmeler yapılacak ve terör örgütünün elemanları devlet kadrolarından çıkartılacaktır Bu konuyla ilgili valiliklerin belirleyeceği kişilerden oluşan kurullar oluşturulacak ve” irtibatı belirlenen kişiler kamu görevinden çıkarılsın” teklifi yapılacak ilgili bakanın onayıyla bu memurlar kamu görevinden çıkarılacaktır ve bird aha devlet memuru olamayacaklardır.

Kamu çalışanlarının tespitinde özellikle izlenecek yol merak konusudur. Emniyete ve kamu kuruluşlarına bu konuda hassas olan vatandaşların ihbarları gelmeye başlamıştır; fakat 15 Temmuz darbe girişiminden önce bu konuda ihbarda bulunan kişilerin ihbarları ve kimlikleri ihbar edilen kişiler ve yetkililer tarafından ihbarda söz konusu olan bazı kişilere bildirilmiştir.

Yani siz birisini paralelci diye ihbar ettiğinizde sizin bu ihbarınız isminizle birlikte ihbar edilen kişiye bazı yerlerde söylenmiştir. “Size şu kişi paralelci diyor.” şeklinde bilgiler aktarılmıştır. Bu durum, sorumluluk makamında ki insanların olaya bakışındaki ciddiyeti ya da ciddiyetsizliği ortaya koymaktadır.

Elbette tüm ülke çapında bir cadı avı başlatılmamalıdır.

Elbette bu konuyla alakası olmayan insanlar bu konuyla ilişkilendirilmemelidir; fakat kendisini gizleyen resmi olarak Fethullahçı Terör Örgütüyle hiçbir ilişkisi bulunmayan gerçekte ise tam da bu örgütün merkezinde olan insanları, vatandaşlar veya bazı sivil toplum örgütleri yetkililere bildirmek durumundadır.

Bu bir ispiyonculuk olayı değildir. Bu durum insanların vatanına, devletine, milletine karşı yaşam borcudur. Yine kurulacak komisyonlarda ahbap çavuş ilişkisine girilmemelidir. İnsanların geleceği önemlidir fakat devletin ve milletin geleceği daha önemlidir. Darbe gerçekleşmiş olsaydı şu anda 246 şehitle kalınmayacak belki 246 bin insan ölecekti. Durum çok hassas, aynı zamanda adalet duygusundan uzaklaşmadan gereksiz merhamet duygularından uzak bir şekilde bu ayaklanma yapılmalıdır. Yetkililer, milletin, sivil toplum kuruluşlarının ve vatanı için her şeyini ortaya koyan insanların bu konudaki hassasiyetini görmezden gelmemelidir. Burada tek bir partinin, sivil toplum kuruluşunun ya da resmi devlet kuruluşunun rolü yoktur. Kitlesel bir mücadele ve başarı vardır.

Hiç kimsenin verdiği mücadele, diğerinden daha önemli ya da önemsiz değildir. Sonucu ne olursa olsun herkes samimi mücadelesini sürdürmüştür sürdürecektir. 18 25 Aralık olaylarından sonra Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'ın gösterdiği hassasiyet gösterilseydi bu süreçte bile paralel örgüt elemanları devlete, devlet kurumlarına yerleştirilmese idi belki de yaşadığımız kanlı darbe girişimi daha baştan engellenmiş olacaktı. Gün kararlı olma günüdür, gün bireysel ve şahsi hesapların geri plana atıldığı gün olmalıdır, gün milletçe hem paralel terör örgütü hem PKK terör örgütüyle mücadele etme günüdür. Gelinen noktada her geçen gün yeni dalgalarla FETÖ’cü devlet memurları açığa alınmaktadır.

Belediyelerde bu süreç yavaş işlemektedir. Devletin en öenmsiz makamlarına bile hücum eden parelel örgüt belediyelere kendi adamlarını yerleştirmemiş midir? Türkiye’deki belediyelerin büyük çoğunluğı Ak Partili belediyelerdir. O halde belediyelerde de Paralel örgüt üyeleri temizlenmelidir.

Bu yazının tüm hakları Memurhaber.com'a aittir. "www." biçiminde aktif bağlantı kurulabilir, açık kaynak gösterilmek kaydıyla içerik kullanılabilir. Açık kaynak göstermeden yapılan alıntılar için yasal takip yapılacaktır.

Yorumlar 1 Yorum