Çocuklardan sonra anne babalar da sanal aleme teslim

Hayatın her yönüyle değiştiği günümüzde, insanlar arasındaki ilişkilerde de gözle görünür değişimler dikkatlerden kaçmamaktadır. Çok gerilere gitmeye gerek yok, otuz kırk sene öncesinin insanı ve adabı muaşerat kuralları, erdemi ve ahde vefayı, kadirşinaslığı merkeze alarak hayatını devam ettirmişlerdir.

İnsanların ikamet ettikleri yerlerde yalnızlık yaşamadıkları, komşuluğun kardeşlikten öte bir anlam ifade ettiği, yemeklerle birlikte duyguların da paylaşıldığı zamanlardı o yıllar. İyi günde kötü günde insanların birbirlerinin yanında olmaları sanki bir zorunluluktu. Tüm bu güzellikler acaba mazide mi kaldı endişesiyle günler geçmektedir.

Acaba bayramlar sahillerde , kaplıcalarda, yaylalarda seyahatle mi geçecek, yoksa bu önemli günler; ecdatla, memleketle ve komşularla tekrar kavuşmanın günler mi olacak? Torunlar dedelerinin ellerini öpmek için sabırsızlanacak mı, yoksa kendi dedeleri dururken huzurevlerindeki yaşlı amcalarını teyzelerini mi ziyaret edecek?

DEĞİŞİM HER ALANDA DEVAM EDİYOR

Değişim her alanda devam ediyor dostlar, insan değişiyor; değişen insanla birlikte madde değişiyor, mana değişiyor, zaman değişiyor. Bu değişim maalesef arzu edilen istikamette devam etmiyor. Özellikle insanların bireyselleştiği ve sanal aleme bağlanıp çevreyi ihmal ettiği bir yaşam tarzına doğru sürüklenmekteyiz aynı geminin yolcuları olarak.

Teknolojinin çok yaygın olmadığı zamanlar, insanlar sosyal çevresine, iş çevresine akrabalarına, komşularına özellikle de kendi ailesine zaman ayırırlardı. Babalar çocuklarına öğüt verirdi, televizyonla telefonla fazla meşgul olmayın diye. Akıllı telefonların yaygınlaşmasıyla artık kalabalıklar içerisinde yalnız babalar anneler ortay çıkmaya başladı.

Artık babaların, annelerin sanal aleme teslim olmalarına şahitlik edilmektedir. Evde aile sohbetleri yerine sosyal medyadan gelen mesaj bildirimleri ön plana çıkmaktadır. Babalar ellerinden akıllı telefonlarını düşürmemekte ve gelen her bildirime cevap vermek zorunda hissetmektedir kendilerini.

TELEFON BAĞIMLILIĞI TOPLUMUN TÜM KESİMLERİNİ ETKİSİ ALTINA ALDI

Ev halkı babaların eve geç gelmelerinden şikayetçi olurken şimdilerde babaların eve geldikten sonra evde sohbet etmeyişinden, çocuklara vakit ayırmak yerine arkadaşlarında gelen bildirimlerle ilgilenmelerinden dem vurmaktadır.

Bu telefon bağımlılığı sadece gençleri değil toplumun tüm kesimlerini, her yaştan insanı etkisi altına almaktadır. Televizyonlar eskisi kadar etkili değil artık. İnsanlar televizyon programlarının karşısında saatlerini harcamıyor belki ama çalışırken, ders anlatırken, otobüs kullanırken, sıra beklerken ellerindeki, kendisi küçük etkisi büyük cihazlarıyla o alemden bu aleme savrulmaktadır.

Karşıdan karşıya geçen insanların özellikle de gençlerin telefonla ilgilenmeleri, küçük kutunun içine dalmaları ve dalgınlaşmaları herkesin karşılaşabileceği bir durum halini aldı artık. Tüm bu sanal alem istilasına karşı medya okur yazarlığı gibi telefon kullanma yöntemleri konulu derslere, panellere, kamu spotlarına ihtiyaç duyulmaktadır.

ZAMAN EN KIYMETLİ HAZİNE

Sosyal medya arkadaşlığının çokluğu ilk bakışta bir avantaj gibi görülebilir fakat her arkadaşın her paylaşımıyla ilgilenmek, onları takip etmek zorunda kalmak insanlara zarar vermekte, dikkatlerini dağıtmakta ve beden ve zihnen farklı mekanların insanları olmaktadırlar.

İlgili ilgisiz paylaşımlarda bulunmak da işin başka bir sakıncalı yönü. Zaman en kıymetli hazinedir. İnsanın üretmesi, katma değer ortaya çıkarması, okuması, yazması, ailesine ve çevresine değer vermesi zamanı iyi kullanmaya bağlıdır. Bu anlamda yediden yetmişe her yaş grubunun teknoloji bağımlılığı konusunda bireysel tedbirleri alınmasından tutun da toplumsal bilinçlendirmeye kadar birçok önleyici ve bilgilendirici çalışmaya zaman kaybetmeden geçmesi gerekmektedir.

Bu yazının tüm hakları Memurhaber.com'a aittir. "www." biçiminde aktif bağlantı kurulabilir, açık kaynak gösterilmek kaydıyla içerik kullanılabilir. Açık kaynak göstermeden yapılan alıntılar için yasal takip yapılacaktır.